Merhaba Gezginler,
Bu seferki gezi durağımız Altınköy oldu. Ankara Altındağ’da bulunan bu köy gezenlerine şehrin karmaşasından kaçmak için harika bir fırsat sunuyor. Ahşap evlerle yaratılan köy ambiyansı insanın içine huzur veriyor. Biz gezerken hava şartları dolayısıyla zaman zaman zorlanmış olsak bile özellikle bahar ve yaz ayları için harika bir gezi rotası. Altınköy pazartesi günleri hariç her gün saat 10.00- 21.00 arası ziyarete açık. Girişte girer girmez gişede görevliler sizi karşılıyor ve içeride yapabilecekleriniz hakkında kısa bir bilgilendirme yapıyorlar. Köye giriş ücretler tam 7, öğrenci ise 2 TL. Biletleri alıp gişeden geçtikten sonra bizleri kocaman bir harita karşıladı ayrıca köy yolları boyunca tahtadan yapılma yön tabelaları yerleştirilmiş. Bizler de gezimiz sırasında yön bulmak için bu tabelalardan sıkça faydalandık. Köyün içerisinde 3 adet müze, birçok yeme içme mekânı, köy meydanı, yel değirmeni, asma köprü, küçük bir dere, çiftlik alanları ve hayvanları, konaklamak için butik otel ve otopark bulunmakta. Köyde bulunan üç müze sırasıyla; Köy Müzesi, Köy Oyuncakları Müzesi ve Etnografya Müzesi. Köy Müzesinde köy hayatında geçmişte tarımda, günlük hayatta sıkça kullanılmış eşyalar sergilenmekte. Köy Oyuncakları Müzesinde eskiden çocukların oynadığı oyuncaklara yer verilmekte. Karagöz ve Hacivat kuklalarından tutun bez bebeklere kadar pek çok oyuncağa ev sahipliği yapan bu müze bizim favorimiz oldu. Etnografya Müzesi'nde ise Anadolu’nun farklı bölgelerinden yöresel kıyafetler ve eşyalar sergileniyor. Köy içerisindeki konaklardan çoğu restoran olarak hizmet vermekte. Biz sabah saatlerinde gittiğimiz için Ayvacık Konağı’nda kahvaltı yapmayı tercih ettik mekânın kişi başı 55 TL olan serpme kahvaltısı gerçekten lezzetli ve çeşidi boldu. Konakların iç mimari tasarımları da köy atmosferine uygun olarak dekore edilmiş. Ziyaretçilerine köy ambiyansını deneyimleme fırsatı sunmakta. Restoranların yanı sıra aperatif bir şeyler yiyip içebileceğiniz gözleme evleri ve köy kahvesi gibi seçenekler de bulunmakta. Köydeki hanımların elleriyle yaptığı taş fırından taze taze çıkan ekmeklerden de alabilirsiniz. Köyün içerisindeki butik otel köyde veya köy civarında konaklamak isteyenler için harika bir seçenek. Köy meydanında köy kahvesi, demircisi, bakkalı, camisi, kalaycı ve köy konağı gibi yöresel olarak dekore edilmiş alanlar bulunmakta. Köy yapay olarak turistik amaçlı bir köy olmasına rağmen ziyaretçilerine gerçek bir köy deneyimi yaşatmakta oldukça başarılı. Köyün iki ucunu birbirine bağlayan bir asma köprü bulunuyor. Maalesef ki kışın kapalı olması nedeniyle köprüden geçemedik bu nedenle gideceklere tavsiyemiz yaz aylarını tercih etmeleri. Asma köprünün bir yakasında yel değirmeni bulunuyor, hem köprü hem de değirmen fotoğraf çekmek isteyenler için harika bir manzara sunuyor. Köyün içerisinde daha rahat gezebilmeniz için hazırladığımız interaktif haritamız;
Ankara’da gezecek yer arayışı içerisinde olan tüm gezginlere Altındağ’da bulunan Altınköy’ü tavsiye ediyoruz. Özellikle yaz ve bahar aylarında giderseniz çok keyif alacağınıza eminiz. Bir sonraki gezimizde buluşmak üzere.
1 Comment
Merhaba Gezginler, Ankara halk arasında her ne kadar "gri şehir" olarak geçse de, bizim için çok renkli yanlara sahip. Sizlere bu gönderimizde, her mevsim için Ankara'da gidip görülmesi gerektiğini düşündüğümüz yerleri derledik. Öncelikle İlkbahar mevsimi için tercihimizi Resim ve Heykel Müzesinden yana kullandık. Ankara ilkbahar aylarında dahi çok sıcak olmadığı için müze gezmenin iyi bir tercih olabileceğini düşündük. Sanat severlerin kesinlikle gidip görmesi gereken bir yer. İçerisindeki sanat eserleriyle adeta gezenlere görsel ve kültürel şölen sunuyor. Yaz mevsimi için seçimimiz Mavi Göl oldu. Şehrin karmaşasından kaçmak için harika bir seçenek olan Mavi Göl'de pek çok şey yapabilirsiniz. Göl çevresinde yürüyüş yapabileceğiniz patikalar, manzaraya karşı piknik yapmak için mesire alanları, ve kamp kurabileceğiniz alanlar bulunmakta. Sonbahar için çok arayışa girmemize gerek yoktu seçimimizi Anıtkabir'den yana kullandık. Sonbahar aylarında Ankara'nın en güzel yerlerinden biri hiç kuşkusuz Anıtkabir. Ata'mızın anıt mezarını ziyaret etmenin yanı sıra sadece 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda 3 günlüğüne ziyaretçilere açılan İsmet İnönü'nün Mezar ve Sergi Salonu'nu gezme fırsatı yakalayabilirsiniz. Kış için sizlere önerimiz ise Elmadağ oldu. Karın tadını kayak gibi kış sporlarıyla çıkarmak isteyenler Elmadağ Kayak Merkezini tercih edebilirsiniz. Elmadağ, kış sporlarının yanı sıra eşsiz manzarası için bile kışın gidip görmeye değer yerlerden biri. Merhaba Gezginler! Ankara'ya hızlı trenle sadece 1.5 saat uzaklıkta olması ve gezilecek yerlerin çeşitliliğiyle Ankaralıları cezbeden Eskişehir'i sizler için gezdik. Gezdiğimiz yerlerin yanı sıra küçük ama bir o kadar samimi bir şehir olan Eskişehir'in sakinlerinin misafirperverliği de bizi bir hayli etkiledi. Küçük bir şehir olmasının gezenler için çok büyük avantajı var. Bir yerden diğerine ulaşım çok rahat sağlanabiliyor. Günübirlik gezilerde zaman kısıtlı olduğundan ulaşımın kısa sürmesi size fazladan gezebileceğiniz bir yer olarak dönüyor. Hızlı bir ulaşım için taksiyi tercih edebilirsiniz. Gezinize biraz daha eğlence katmak için ise ulaşımınızı şehir içerisinde tramvayla veya Porsuk Çayı üzerinde ilerleyen teknelerle sağlayabilirsiniz. Kültürel yapısıyla ve özgün sokaklarıyla oldukça Avrupai bir ambiyans sunan Eskişehir turistlere hem eğlenebilecekleri hem de yeni lezzetler tadabilecekleri bir çok seçenek sunmakta. Biz de sizler için günübirlik Eskişehir gezi rotası oluşturduk. Tren Garından iner inmez gidebileceğiniz en yakın tarihi yer Odunpazarı olacaktır. Eskişehir'in en eski yerleşim yeri olan Odunpazarı'nda Kırım Tatar Kültür Çibörek Evi, Balmumu Müzesi, OMM, Eti Arkeoloji müzesi gibi turistlerin ilgisini çekebilecek mekanlar bulunuyor. Porsuk Çayı şehrin pek çok noktasından geçmekte. Odunpazarı'ndan ikinci rotamız olan şehir merkezine olan yürüyüşümüzde Porsuk Çayı bizlere eşlik ediyor. Şehir merkezinde kısa bir turdan sonra son rotamız olan Sazova Bilim Kültür ve Sanat Müzesi'ne geçiyoruz. Eskişehir denince akla gelen ilk görsellerden olan şato bu parkta bulunuyor. Park gezimizi tamamladıktan sonra şehir merkezine dönüyoruz. Eğer vaktiniz kalmışsa tren garına 12 dakika mesafedeki Haller Gençlik Merkezi'nde bulunan Mazlumlar Muhallebicisi'nde birer tatlı yiyerek gezinizi sonlandırabilirsiniz. Bir gezimizin daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bizim için hem keyifli hem de öğretici bir gezi oldu. İmkanı olan herkese Eskişehir'i gezip görmelerini tavsiye ediyoruz. Bir sonraki gezimizde görüşmek üzere Gezginler.
Merhaba Gezginler! Ankara'nın önce Osmanlı dönemi, sonrasında ise Cumhuriyet dönemine tanıklık etmiş, günümüzde ise kültür ve sanatın buluştuğu bir yer haline gelmiş olan Hamamönü'nü sizler için gezdik, deneyimledik. Şehrin merkezinde olması sebebiyle ulaşımı çok rahat bir şekilde sağlanabilen bu bölge, her Ankaralının gezip görmesi gereken yerlerden biri. Peki Hamamönü'nde Nereler gezilmeli? Ne yapılmalı? Ne yenilmeli? Bizi adeta Osmanlı dönemine ışınlayan bu gezi sonucunda mutlaka gezmeniz gereken 4 yeri sizler için listeledik. 1- Hamamönü Sokakları ve EvlerİAnkara'nın en eski yerleşim yeri olan Hamamönü tarihe tanıklık etmiş sokak ve yapılarıyla her köşesiyle bizi büyülemeyi başardı. Tarihi dokunun büyük ölçüde korunabilmiş olduğu bu bölgede 19. yüzyıl mimarisinden kalma yapılar restore edilerek belediye tarafıdan işletmecilere kiralanmış. İşletmeler de bu otantik atmosferi koruyarak dekorasyonu tarihi yapıya uygun bir şekilde tasarlamışlar. Sokaklarda gezerken hediyelik eşya, el yapımı ürünler ve kumda kahve satan pek çok tezgaha rastlayabilirsiniz. Mis gibi kahve kokusu eşliğinde tarihi hanları gezmek bizim için bu gezinin en eğlenceli aktivitelerinden biri oldu. Geleneksel kahve pişirme yöntemlerinden biri olan kumda dibek kahvesi Hamamönü'nün meşhur lezzetlerinden biri. Hemen hemen her sokakta karşılaşabileceğiniz kumda pişen bu kahveyi denemenizi öneririz. 2-Hamamönü kahvaltı MekanlarıHamamönü tarihi evleri kadar kahvaltısıyla da ün salmış. Sabah sokakları gezerken sizi kahvaltı için işletmelerine çağıran çığırtkanlarla karşılaşırsanız şaşırmayın zira kahvaltı mekanları turistleri cezbetmek için adeta bir yarış içine girmişler. Bölge esnafı ile yaptığımız küçük bir sohbet sırasında kahvaltı mekanlarının sayısının zamanla çok arttığını fakat bu artışın çeşitliliğe yansımadığını öğrendik. Bu nedenle mekan konusunda çok seçenek olsa da hepsinin menüsü birbirine oldukça benzer ve hemen hemen aynı serpme kahvaltı servis ediliyor. Kişi başı fiyatlar ise 30TL'den başlıyor. Hangisini tercih edeceğiniz ise tamamen size kalmış. Bizim tercihimiz Aşiyan Kahvecisi oldu. Mekanın hem kapalı hem de açık alana sahip olması pandemi dönemi için büyük bir artı. Dekorasyonu ve atmosferi de oldukça göze hitap ediyor. Tarihi Osmanlı evlerinden birinin içinde bulunan bu kafe sahip olduğu geniş bahçesiyle diğer mekanlardan ayrılıyor. Kahvaltı yapmış olsanız bile Aşiyan Kahvecisi'ne uğrayıp kumda pişirilmiş güzel bir kahvesinden tatmanızı öneririz. 3-Gökyay Vakfı Satranç MüzesİHamamönü aynı zamanda içerisinde birçok müzeye ev sahipliği yapıyor; Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi, Mehmet Akif Ersoy Evi Müzesi, Şair ve Yazarlar Evi Müzesi, Mehmet Akif Ersoy Edebiyat Müze Kütüphanesi gibi. Pandemi şartlarından dolayı sadece Gökay Vakfı Satranç Müzesi açık olduğu için bir tek burayı ziyaret etme fırsatımız oldu ve müzeden gerçekten büyülenerek ayrıldık. Guinness rekortmeni bu müze Türkiye'nin tek satranç müzesi. Koleksiyoner yıllar boyunca 110 farklı ülkeden çeşit çeşit tasarımlara sahip satranç takımlarını biriktirmiş ve sonunda bu müzeyi açmış. 2 koca kattan oluşan müzenin sonunda satranç severlerin satranç temalı hediyelikler ve ödüllü tasarımlara sahip satranç takımlarını satın alabileceği bir mağaza da var. Köpeklere karşı kediler, Türk ordusuna karşı Anzak askerleri, polislere karşı itfaiyeciler gibi birbirinden farklı tasarımlara sahip satranç takımlarını görebileceğiniz bu müzede aynı zamanda satranç eğitimi almakta mümkün. Eğitimler ve düzenlenen atölye çalışmaları hakkında ayrıntılı bilgi için müzenin internet sitesini ziyaret edebilirsiniz. Müze giriş ücretleri: - Tam: 15 TL -Öğrenciler, öğretim elemanları, 65 yaş ve üstü ziyaretçiler: 6 TL 4- Altındağ Beledİyesİ Sanat SokağıHamamönü'nde çoğu insanın görmesine rağmen es geçtiği yer; sanat sokağı. Buradaki tarihi evler el sanatları ile uğraşan aynı zamanda kurs veren sanatkarlar ile dolu. İçeri girip kendileriyle sohbet etmek istediğinizde, bizi karşıladıkları gibi sizleri de sıcakkanlılıkla karşılayacaklarına eminiz. Yaptığımız görüşmelerde öğrendiğimiz kadarıyla sanat sokağı 11 yıl önce kurulmuş günümüzde ise aktif olarak pek çok hizmet veriyor. 50'ye yakın sanatçı bulunan bu sokakta geleneksel ve plastik sanatlar olmak üzere bir çok sanat icra edilmekte. Sanat sokağı sanatçılarından Orhan Köse, uzun yıllardır burada resimlerini yapıyor, dersler veriyor hatta zaman zaman sergiler de açıyor. Fotoğrafçılık ve resim kursları veren Orhan Köse'nin ders ücretleri öğrenciler için 150TL, yetişkinler içinse 200TL. Ebru sanatçısı olan Ayşe Avcı Çavdar da sanat sokağındaki Biz Ebru Atölyesi'nde çalışmalarına devam etmekte. Atölye de aktif olarak ebru kursları veriliyor bunun yanında zaman zaman sergilerde açıyorlar. Geçtiğimiz yıllarda yurt dışında dahi workshop çalışmaları olmuş. Atölyede kurs ücretleri 250tl. Detaylı bilgi için kendileri ile yaptığımız röportajlara aşağıdaki videoya tıklayarak ulaşabilir, belediyeye ait sanat merkezleri hakkında ise web sitesinden ayrıntılı bilgiye ulaşabilirsiniz. Merhaba Gezginler!
Biz üniversitede yolları kesişmiş iki arkadaşız. İkimizde mezuniyetlerimize 1 sene kalmışken Ankara'yı hiç gezip görmediğimizi fark ettik. Biraz geçte olsa bu sene Ankara'yı keşfetmeye karar verdik. Blogumuzda keşfettiğimiz yerleri, tattığımız lezzetleri, farklı yerleri ve hatta tanıştığımız yeni kişileri sizlerle paylaşmaya çalışacağız. Rotamıza ilk olarak şehrin içinde fakat bir o kadarda şehre tezat olan Hamamönü ile başlayacağız. Gittiğimiz yerler daha öncesinde pek çok Ankaralının gezip görmüş olabileceği yerler olsa da, biz bu yerlerin gözden kaçırılmış noktalarına odaklanmak istiyoruz. Tarihi yerlerin, kültürel zenginliklerin, sıcak kanlı insanları ve lezzetli yiyecekleri keşfettiğimiz maceramıza ortak olmaya ne dersiniz? İlk gezimizde buluşuncaya dek kendinize iyi bakın. Sevgilerimizle, Ece&Demet |
|